NISAN2022 Özlem Yurdakul
Oil Pulling neden önemli
OİL PULLİNG NEDEN ÖNEMLİ? Bilgeliğimizi kullanarak dilimizi hem ruhsal hem fiziksel olarak temizlemek zorundayız, aksi takdirde her iki durumda da metabolizmamıza ek yükler yüklenmiş olacak. Toksin yüklerinin metabolizmamızdaki etkisi ise malum ortada. Kovit 19’dan önce bende dilimdeki toksin yükünden bir şekilde kurtulma gayreti içindeydim. Aslında epeydir dikkatim günlük rutinlerimden epey uzaktaydı ve çok şükür yenilerde toparlanmaya başladı diyebilirim. Benim bahsettiğim uygulamam yine de biraz tembellik içeriyordu, nasıl mı? Sadece ağız sıyırıcı yardımıyla toksin yükünü atmaya çalışmak ve asıl önemli kısım olan oil pulling'i ise ihmal etmek. Her şeyden önce ilk olarak şu soruyu sormalıyız kendimize! Ağız hijyenimizle ilgili günlük rutinimiz için diş ipi, diş macunu, diş fırçası ve ağız gargarasından oluşan uygulamalar yeterli mi? Ve bu yöntemlerle ağzımızdaki toksin yükünden tamamen kurtulabiliyor muyuz? Bir de tabii ki en önemlisi, bu toksin yükü metabolizmamız için ne oranda önemli? Aslında, daha geleneksel bir yöntem olan oil pulling, yani yağın ağızda çevrilmesi yoluyla, oral hijyenimiz için destekleyici olabiliriz. Hatta bazı araştırmacılar, faydalı bakterilere zarar verdiği için oral temizlikte, diş fırçalama yerine ağzı suyla çalkalamayı önerirken, beraberinde yiyecek artıklarını ve zararlı asitleri temizleyen ve tükürük salgısını artıran yüksek lifli meyve ve sebze yemeyi de öneriyorlar. Hatta, probiyotik içerikli sakız ve ağız gargarası kullanımını önerenler de var. Durum böyleyken, oral hijyeni destekleyici olarak ayurvedik bir yöntem neden denenmesin? Malum bilimi her konuda ikna etmek pek mümkün görünmüyor, ama eğer bir yöntem eksikliyse haberini sosyal medyadan zaten alıyoruz. Bu yüzden, elde ettiğimiz hem kişisel hem toplumsal verilerle oil pulling'i denemekte fayda var. Bu yöntemde; Hindistan cevizi yağı, susam yağı, avokado yağı, zeytinyağı gibi faydalı yağlar hatta çiçek yağı bile kullanılabiliyor. Toksik bir dünyada yaşıyoruz ve 2 milyon toksik madde metabolizmamız için tehlikeli görünüyor, bu listeye her gün 25 bin yeni toksik madde ekleniyor. Ağzımızda 60 bin çeşit mikroorganizma, 700 çeşit bakteri var ve her dişimiz 1000 ila 10 bin arasında bakteri içeriyor. Bunlar hiç de küçümsenecek rakamlar değil. Hatta biraz düşününce nasıl oluyor yahu, dedirten cinsten. Dahası tükürüğümüzle gün içerisinde 100 milyar mikroorganizma vücudumuza taşınıyor. Ağızdaki mikroorganizmalar da yerinde durmuyor ve sürekli çoğalıyor. Ağzımızı temizlemediğimiz sürece örneğin; 20 milyar bakteri beş saatte bir çoğalarak 24 saatte 100 milyara ulaşabiliyor. Bu bakterilerin bir kısmı dost bir kısmı ise düşman. Ağızdan vücuda giriş yapan ve dost olmayan bakteriler, sindirim sistemimizdeki faydalı bakterileri olumsuz etkiliyor ve bağışıklığımızın olumsuz etkilenmesine de katkıda bulunuyor. Bu mikroorganizmalar dilde, dişlerde, sert damakta, yumuşak damakta ve genizde yaygın olarak bulunmakta. Mikroorganizmalar ağızda biyofilm oluştururlar, eğer ağız hijyenimiz iyi değilse diş köklerimiz ve nefesimiz kadar kalbimiz de etkilenir. Çalışmalar gösteriyor ki, solunum yolu hastalıkları ve periodontal hastalıklar arasında yakın ilişki bulunuyor. Oral bakteri p.gingivalis ise Alzheimer’a sebep olanlardan. Çin tıbbına göre dil, bütün vücudun mikrokozmozudur; onun şekline, dokusuna ve rengini bakılarak vücudun dengesizlikleri ve eksiklikleri anlaşılır ve dilin her bölümü bir organı temsil eder. Ayurveda’da dilin oral hijyeni olarak kullanılan oil pulling, 3000 yıl öncesine dayanıyor. Peki oil pulling nedir? Ve nasıl yapılır? Şu bir gerçek ki, günümüzde listerine gibi klorheksidin içeren ajanların henüz yerini tutamadıysa da, birebir mücadelede var olan bir yöntem. Oil pulling; ağzın yağla gargarasıdır. Yağ, ağzın içinde ve dişlerin arasında bir süre çevrilir. Tavsiye edilen faydalı yağlarla, 15-20 dakika boğaza kaçırılmadan gargara yapılır. Yeni başladıysanız 3-5 dakikayla başlayıp, 10 ml yağ kullanılmalıdır. Yağın saflığı önemlidir ve en tavsiye edileni de susam yağıdır. Oil pulling’de kullanılan susam yağı; sesamin, sesamolin, sesaminol gibi detoksifikasyona yardımcı olan antioksidanları içerir. Sesamin; kolesterolü dengeler, anti hipertansiyon etki gösterir bunun yanında lipogenesizi azaltır. Susam yağındaki antioksidanlar, lipid peroksidasyonunu engeller bu da mikroorganizmaların zarar görmesini sağlar, ağız boşluğundaki E vitamini de aktif hale gelir. Susam yağındaki tirozin, hormon üretimiyle bağlantılıdır ve ruhsal modumuz üzerinde oldukça etkilidir. Kullanım faydasına göre susam yağını, yüzde 50 laurik asit içeriğiyle anti bakteriyel özellikteki Hindistan cevizi yağı takip ediyor. Hindistan cevizi yağı, ağızdaki Streptococcus mutantları ve Candida albicans'a karşı etkilidir. Aslında oil pulling’de tavsiye edilen yağlar, biraz pahalıca. İşin soğuk sıkım kısmını da düşünürsek, fiyat olarak en uygunu sanırım ayçiçek yağı. Bir çalışmaya göre de ayçiçek yağı plak oluşumunu 45 günde önemli ölçüde azaltmakta. Oil pulling; tükürük enzimlerini aktive eder ve bu enzimler kimyasal, bakteriyel ve çevresel toksinleri içine absorbe eder. Dilimiz bütün vücudu temsil ettiği için, bu işlemde bütün vücut detoks olmuş olur. Yağların alkali hidrolizi ile sabun oluşumu başlar ve beraberinde ağızda temizlik başlar. Emülsiyon işlemi ise beş dakika içinde başlar, bu yüzden yağı en az beş dakika ağızda tutmalı ve toksik sıvı yutulmamalı. Yağı ağızda çevirirken sıvı kalınlaşır ve beyazlaşır. Mikroorganizmaların dış yüzeyi ise ancak bu yağla etkisiz hale gelir. Oil pulling, 30 sistematik hastalığa iyi gelir. En önemlileri; tat algısı bozuklukları, astım, görme bozuklukları, baş ağrısı, bağırsak ülserleri, diş tartarları, diş eti iltihabı, gingivitis, kötü nefes, inflamasyon, diyabet, hormonal dengesizlik ve uyku düzensizliği. Oil pulling ayrıca ağız boşluğundaki kasları ve çeneyi de güçlendirir. Uygulamada tercih edilecek vakit, sabah kalkar kalkmaz olmalı! Aslında ağız temizliğinde merak edilen şu olmalı; hakkında çok fazla bilimsel ispat olmasa da uygulamada; basit, geleneksel ve iddialı olan oil pulling mi tercih etmeli yoksa yan etkileri bilimsel olarak ispat edilmiş olsa da bilimsel olarak daha çok araştırılmış olan ve ağız gargaralarında yaygın olarak kullanılan klorheksidin mi?